Ramazan ayında
oruç tutmak İslam'ın beş şartından biridir. Oruç, niyet ederek tan yerinin
ağarmasından itibaren güneş batıncaya kadar yememek, içmemek ve cinsi ilişkide
bulunmamak suretiyle yerine getirilen bir ibadettir.
Peygamberimiz oruç tutanlar için şu müjdeyi
veriyor: "Kim inanarak ve mükafatını Allah'tan bekleyerek
Ramazan orucunu tutarsa geçmiş günahları bağışlanır."(El-Buhari, Savm:7)
Oruç,ancak Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak için
tutulur. Oruç, iyi bir irade terbiyesidir: İnsanlara iyi huylar ve ahlak
güzelliği sağlar, insanı olgunlaştırır. Oruç, aynı zamanda müslümanı günah
işlemekten ve cehennem ateşinden koruyan bir kalkandır. Acıma duygusunu
geliştirir, sağlığımızın korunmasına yardımcıdır, nimetlerin değerini bildirir,
olaylar karşısında sabırlı olmayı öğretir.
Yüce Allah bir hadisi kudsîde "Oruç benim
içindir, o'nun mükafatını da ben veririm" buyurmuştur (Müslim,
Siyam;30).
RAMAZAN ORUCU VE ORUÇ
ÇEŞİTLERİ
Ramazan
orucu müslüman, akıllı ve ergenlik
çağına gelmiş kimselere
farzdır. Ramazan orucu, kameri aylardan Ramazan ayının bazen 29, bazen 30 gün
sürmesine göre 29 veya 30 gün olarak tutulur.
Oruçlarda niyet önemlidir. Niyet kalp ile
olur. Geceleyin imsaktan önce veya imsak vaktinde ertesi gün oruç tutacağını
kalbinden geçiren bir müslüman o günün orucuna niyet etmiş olur. Oruç tutmak
düşüncesi ile sahur yemeğine kalkan kimse de oruca , niyet etmiş sayılır. Ancak
oruç tutan kimsenin hem içinden niyet etmesi, hem de dili ile "Niyet ettim
Ramazan'ın yarınki orucuna" diye söylemesi daha iyi olur.
Beş çeşit oruç
vardır:
1. FARZ
ORUÇ: Ramazan orucunun edası ve kazası farzdır. Keffaret oruçlarının tutulması
da farzdır.
2. VACİP
ORUÇ: Adak oruçları ile bozulan nafile orucun kaza edilmesi vaciptir.
3. SÜNNET ORUÇ: Kamerî aylardan Muharrem ayının
9-10 veya 10-11. günlerinde oruç tutmak sünnettir.
4. MÜSTEHAP ORUÇ: Kameri ayların 13. 14. 15.
günleri ile her haftanın Pazartesi ve Perşembe günleri, Şevval ayında 6 gün oruç
tutmak müstehaptır.
5. MEKRUH
ORUÇ: İki türlü mekruh oruç vardır:
a) Muharrem ayının sadece 10. günü, yalnız Cuma
veya Cumartesi günleri oruç tutmak, iki orucu iftar etmeksizin birbirine eklemek
veya senenin tamamını oruçlu geçirmek "TENZÎHEN MEKRUH"tur.
b) Ramazan bayramının birinci günü ile Kurban
Bayramının 4 günü oruç tutmak "TAHRÎMEN MEKRUH"tur.
RAMAZAN'DA ORUÇ TUTAMAYANLAR NE YAPARLAR?
Oruç tutmayacak kadar hasta olanlar, hastaya
bakanlar, Ramazan ayında yolculuk yapanlar, gebe veya emzikli olanlar, aşırı
yaşlılar ve düşkünler, aybaşı hali veya loğusalık halinde bulunan kadınlar
Ramazan ayında oruç tutmazlar. Bunlardan:
a) Aybaşı hali veya loğusalık halinde olan
kadınlar ile emzikli ve gebe olan kadınlar, bu özürleri sona erdikten sonra ve
Ramazan ayı dışında oruçlarını kaza ederler.
b) Yolcular, yolculukları bitince oruçlarına
başlarlar. Ramazan ayında tutamadıkları oruçlarını Ramazan ayından sonra
tutarlar.
ORUCA NE ZAMAN VE NASIL NİYET EDİLİR
Orucun sahih olması için niyet etmek şarttır.
Niyetsiz oruç makbul değildir.
Ramazan
orucuna, akşamdan itibaren kuşluk vaktine kadar niyet edilebilir. Şöyle
ki:
Normal
olarak oruca, sahur yemeğini yedikten sonra niyet edilir. Ancak sahurda
uyanamayıp yeme içme zamanının bittiği imsak vaktinden sonra kalkan bir kimse,
güneş doğmuş olsa bile, kuşluk vaktine kadar o günün orucuna niyet edebilir.
Yeter ki, imsak vaktinden sonra orucu bozacak bir şey yapmasın.
Sahura kalkmak istemeyen bir kimse, akşamdan
sonra yarının orucuna niyet edebilir, geceleyin kalkıp tekrar niyet etmesi
gerekmez. Ramazan ayında tutulamayan orucu, başka günlerde kaza ederken niyetin
geceleyin «tan yeri ağarmadan önce» yapılması gerekir. Keffaret oruçları da
böyledir. Bu oruçlara imsaktan sonra niyet edilmez.
Niyet esasen kalp ile olur. Yani geceleyin, yarın
oruç tutacağını kalbinden geçiren kimse niyet etmiş demektir. Oruç tutmak
düşüncesi ile sahur yemeğine kalkan kimsenin bu düşüncesi de niyettir. Oruca
kalp ile niyet etmek yeterlidir. Ancak kalp ile yapılan bu niyeti dil ile
söylemek daha iyidir. Bu sebeple, oruç tutacak olan kimse, hem içinden niyet
etmeli, hem de dili ile: "Niyet ettim Ramazan-ı şerifin yarınki
orucuna" diye
söylemelidir.
ORUÇ
NASIL TUTULUR
Oruç,
imsâk vaktinde başlar. Oruca niyet eden kimse bu vakitten itibaren herhangi bir
şey yiyemez, içemez ve orucu bozan şeyleri yapamaz. Bu durum akşam güneş
batıncaya kadar devam eder. Güneş battıktan sonra yiyip içmek sûretiyle orucunu
açar. İşte niyet ederek, imsâk vaktinden akşam güneş batıncaya kadar yememek,
içmemek, ve orucu bozan şeylerden sakınmakla bir günlük oruç tutulmuş
olur.
ORUCU
BOZUP KAZA VE KEFFARET GEREKTİREN HALLER
Oruçlu olduğunu bildiği halde
kasden;
1- Yemek,
içmek, (ister gıda maddesi, isterse ilaç olsun)
2- Cinsi ilişkide bulunmak.
3- Sigara içmek
Orucu bozar, kaza ve keffareti
gerektirir.
Kaza:
Bozulan orucun yerine gününe gün oruç tutmaktır.
Keffaret: Bozulan bir gün
orucun yerine iki ay veya altmış gün peşpeşe oruç tutmaktır.
Ramazan ayında niyet ederek oruca başlayan
bir kimse özürsüz olarak bile bile yiyip içse veya cinsi ilişkide bulunsa orucu
bozulur. Bozulan bu orucun gününe gün kaza edilmesi, ayrıca oruç özürsüz olarak
ve bile bile bozulduğu için de keffaret tutması gerekir.
Başlanan bir orucu bilerek bozmanın dünyadaki
cezası keffarettir. Yani altmış gün birbiri ardınca oruç tutmaktır.
Herhangi
bir sebeple
keffaret orucuna ara verilir veya eksik tutulursa yeniden başlayıp altmış günü
kesintisiz tamamlamak lazımdır. Kadınlar keffaret orucu tutarken araya giren
âdet günlerini tutmazlar, âdet halleri bitince ara vermeden temiz günlerinde
oruca devam ederek altmış günü tamamlarlar.
ORUCU BOZUP YALNIZ
KAZAYI GEREKTİREN ŞEYLER
1) Yenmesi mutad olmayan ve ilaç olarak da
kulanılmayan şeyleri yutmak, (toprak, kağıt, pamuk gibi)
2) Buruna ilaç çekmek,
3) Kulağın içine yağ damlatmak,
4) Abdest esnasında ağzına ve burnuna su alırken
kendi elinde olmayarak boğazına su kaçmak,
5) Ağzına aldığı renkli ipliğin boyası tükrüğe
geçip, boyanan bu tükrüğü yutmak,
6) Zorla orucu bozulmak,
7) Ağız dolusu kusmak, (Kendi isteği
ile)
8) Akşam
vakti girmediği halde, akşam oldu zannederek iftar etmek,
9) İmsak vakti geçtiği halde, İmsak'a daha vardır
zannederek yemek.
10) Kendi
iradesi olmaksızın ağzına kar ve yağmur tanesi kaçan ve bunu yutmak
11) Meşru bir özür sebebiyle; makadından şırınga
(iğne) yaptırmak
ORUCU BOZMAYAN ŞEYLER
1) Oruçlu
olduğunu unutarak yemek, içmek, (unutarak yiyip içerken oruçlu olduğunu
hatırlarsa hemen ağzını yıkayıp oruca devam eder, oruçlu olduğunu hatırladıktan
sonra boğazından aşağıya bir şey geçerse orucu bozulur.)
2) Kulağına su kaçmak,
3) Göze ilaç damlatmak,
4) Gece yıkanması gerekirken sabahleyin
yıkanmak,
5) Kendi
isteği olmayarak kusmak,
6) İhtilâm
olmak, (yani uyurken cünüplük hali meydana gelmek)
7) Kan aldırmak,
8) Kendi isteği olmayarak boğazına toz, duman
girmek,
9)
Ağzındaki tükrüğü yutmak.
10)
Yemeksizin herhangi bir maddenin tadını boğazında hissetmesi
11) Nohut tanesinden daha küçük olan ve dişler
arasında bulunan yiyeceği yutmak.
ORUÇLUYA MEKRUH OLAN HUSUSLAR
1- Bir şeyi dilinin ucuyla gereksiz yere
tatmak
2-
Lüzumsuz yere bir şey çiğnemek
3- Sakız
çiğnemek
4-
Kendisinden emin olmayan bir kişinin hanımını öpmesi, boynuna sarılması,
kucağına alması.
5- Tükrüğü
ağızda biriktirip yutmak
6- Kan
aldırmak
7- Kendini
zayıf düşüreceğini tahmin ettiği yorucu bir işte çalışmak.
8- Ağzına su alıp çalkalamak
Fıtır Sadakası
Borcundan ve aslî ihtiyaçlarından başka en az nisab miktarı malı (80.18 gr.
altın) veya onun değerinde parası olan müslümanın fıtır sadakası vermesi
vacipdir. Buna kısaca "Fitre" denilir. Fıtır sadakasının vacip olması için
zekâtta olduğu gibi malın üzerinden bir yıl geçmesi ve artıcı nitelikte olması
şart değildir.
Fitre,
Ramazan ayında fakirlere verilen bir sadakadır. Bayramdan önce verilmesi iyidir.
Bayram günü veya daha sonra da verilebilir. Dini ölçülere göre zengin olan
kimsenin, hem kendisinin, hem de erginlik çağına gelmemiş olan çocuklarının
fitrelerini vermesi vaciptir.
Fitre Şu Dört Cins Yiyecek Maddesinden Aşağıdaki
Miktarlarda Verilir:
Cinsi: Miktarı:
1– Buğday
1460 Gram
2–
Arpa 2920 Gram
3– Kuru üzüm
2920 Gram
4–
Hurma 2920 Gram
Bu gıda
maddelerinin kendileri verilebileceği gibi para olarak değerleri de verilir.
Hangisi fakirin yararına ise onu vermek daha uygundur. Bir fitre yalnız bir
fakire verilir, ikiye bölünmez. Bir fakire birden fazla fitre verilebilir. Fitre
niyet edilerek verilir. Ancak bunun fitre olduğunu fakire söylemek gerekmez.
İçinden niyet etmesi yeterlidir.
Zekât
hangi fakirlere verilirse fitre de onlara verilir. Bir özürden dolayı ramazanda
oruç tutmayanlar da, nisap miktarı mal veya paraya sahip iseler fitrelerini
vermekle yükümlüdürler.
Varlıklı
müslümanlar fitre vermek suretiyle fakirlere bayram sevincini tattırırlar.
Böylece, hem borcunu ödemiş, hem de sevap kazanmış olurlar. Fitre vermek, orucun
kabul edilmesine, ölümün şiddetinden ve kabir azabından kurtulmaya vesile
olur.