Affı çok
"Bir hayrı açıklar
ya da gizli tutarsanız veya bir kötülüğü bağışlarsanız, şüphesiz Allah,
affedicidir, güç yetirendir". (Nisa Suresi, 149)
İnsan, yapısı gereği hata yapmaya çok
müsait bir varlıktır. Her an, pek çok konuda eksik düşünebilir, yanlış bir karar
verebilir, hatalı bir tavır sergileyebilir. Ancak insanı yaratan ve ondaki bu
eksiklikleri bilen Allah, yapılan hataları da affedicidir. Allah'ın
'affediciliği' olmasa hiçbir insanın cennete girmesi mümkün olmazdı. Nitekim bu
gerçeğe Kuran'da açıkça dikkat çekilmiştir:
"Eğer Allah,
insanları zulümleri nedeniyle sorguya çekecek olsaydı, onun üstünde (yeryüzünde)
canlılardan hiçbir şey bırakmazdı; ancak onları adı konulmuş bir süreye kadar
ertelemektedir. Onların ecelleri gelince ne bir saat ertelenebilirler, ne de öne
alınabilirler". (Nahl Suresi, 61)
Fakat unutmamak gerekir ki, Allah'ın
affediciliği samimi kulları için geçerlidir. O, kendisine içten yönelip dönen
insanların günahlarını affeder ve onları bağışlar. Önemli olan kişinin samimi
olup, kesin bir kararlılıkla tevbe etmesidir. Yoksa tevbe edip tekrar tekrar
eski hatalarına geri dönenlerin ve yaptıklarından gerçek bir pişmanlık
duymayanların tevbesini kabul etmeyeceğini Allah bir ayetinde şöyle
bildirmiştir:
"Allah'ın
(kabulünü) üzerine aldığı tevbe, ancak cehalet nedeniyle kötülük yapanların,
sonra hemencecik tevbe edenlerin(kidir). İşte Allah, böylelerinin tevbelerini
kabul eder. Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibi olandır". (Nisa Suresi,
17)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder